Başka bir yayında görüşmek dileğiyle. Hoşçakalın ...
26 Aralık 2015 Cumartesi
Miniature Dollhouse Cabinet
Merhaba, yine nette gördüğüm ve kendi yorumumu da katarak yaptığım bir çalışma ile karşınızdayım. Daha sonra konsepte uygun olarak diğer parçalarını da tamamlayınca tekrar yayınlamayı planlıyorum. Umarım beğenirsiniz...
21 Aralık 2015 Pazartesi
Star Wars Master Yoda
Merhaba. Blogu iyice astım bu aralar :) Diğer mecralardan paylaşım yapmak daha kolay gibi. Yine de ilk gözağrımı ihmal etmeyeyim :) Bu defa tarzımın dışında bir çalışmayla karşınızdayım. Malum Star Wars serisinin son yapımı sinemalarda. Bilim-kurgu filmlerini çok sevmeme rağmen nedense bu seriyi izlemedim. Tarzı benim sevdiklerimden faklı. Ben de Star Wars çılgınlığına bir minyatürcü olarak karınca kararınca katkıda bulunayım dedim. Bakalım beğenecek misiniz?
Master Yoda tamamen oyun hamurundan yapıldı. Fimoya göre çalışmak daha kolay bence. Heykeltraşlara saygım da her geçen gün artıyor :)
Bu tarz birşey yapacağınız zaman; hatta tüm minyatür çalışmalarında bilgisayardan çıktı alırsanız işiniz oldukça kolaylaşıyor.
Alttaki fotoğraf Gülay Hanım'ın isteği üzerine... Oradaki yayına ekleme yapamadığım için buraya yükledim. Uzay gemisi tasarımı için Google'a baktım. Hiçbirisini beğenmedim, ben de kendi tasarımımı yaptım. Umarım başarılı olmuşumdur. Siz siz olun minyatür için biriktirdiğiniz hiçbir şeyi atmayın :) Ya! Gün gelir uzay gemisi yapacağınız tutar. Benim plastik parçalardan oldukça geniş bir portföyüm var ve bu gemiyi yaparken de onları atmadığım için kendimle gurur duydum :) Her ne kadar çöpcü damgası yeseniz de olsun; beni dinleyin.
Bu arada artık iyi-kötü bir atölyem var ve çok mutluyum. Umarım yeni atölye gözümün içine bakarak bitmeyi bekleyen birçok çalışmanın da tamamlanması için tetikleyici olur. Görüşmek üzere...
Etiketler:
Aksiyon,
Baston,
Figure,
Figür,
Film,
Heykel,
Master Yoda,
Pardesü,
Pelerin,
Plastik,
Sci-fi,
Sinema,
Star Wars,
Usta,
Uzay Gemisi,
Uzaylı
12 Kasım 2015 Perşembe
Car Diorama
Merhaba, bu defa yine bir diorama çalışması yaptım. Açık alan çalışmalarını daha bir keyifle, istekle yaptığımı her fırsatta vurguluyorum. Daha önceden sırf diorama çalışmasında kullanmak üzere aldığım eski model bir araç kullandım burada. Umarım sizler de beğenirsiniz...
Başka bir yayında görüşmek dileğiyle.Hoşçakalın...
Başka bir yayında görüşmek dileğiyle.Hoşçakalın...
29 Eylül 2015 Salı
Yaşlı Adam ve Kedi
Aylar oldu yeni bir şeyler yayınlamayalı. O zaman işlerim dolayısıyla bir süre görüşemeyebiliriz demiştim. Bir hayli yoğun bir yaz döneminden sonra yeniden minyatürlerimi sizlerin beğenisine sunmak güzel. Umarım beğenirsiniz...
Bu çalışmaya başlamama sebep olan bir incir ambalajı. "Nasıl oldu?" derseniz hemen cevaplayayım. İncir ambalajını tam çöpe atacakken "bunu nasıl kullanabilirim?" diye düşünüyorum bir yandan da. "Atayım gitsin, yok yok dursun, amaan at gitsin işte" falan diye kendi kendime söylenirken birden o ambalajdan güzel bir briket duvar olabileceğini fark ettim. Ve böylece başladı maceramız. Zeminde kullandığım taşları da parkta oğlumla oynarken toplamıştım:)
Çöp karıştıran bir kedi ve onu izleyen yaşlı adam...
Çöp karıştıran bir kedi ve onu izleyen yaşlı adam...
Tabi bu sokakta bir şeyler daha olmalı. Ne olabilir? Uzun süredir aklımda olan fakat yapmaya fırsat bulamadığım bir kedi olsun. Hatta bu kedi bir çöp kovasını karıştırsa nasıl olurdu. İşte o da burada.
Bu arada kediyi görenlerin yarısı 'aa ne güzel köpek' dedi:) Artık kim nasıl görmek istiyorsa öyle olsun.
Yaz döneminde her ne kadar yeni bir şeyler görmeseniz de ben yine boş durmadım. Canım sıkıldıkça bir şeyler yaptım. Mesela bunun gibi.
Saksı ve çiçekleri bu çalışmamda kullanmaya karar verdim.
Spontane ortaya çıkan bir projeydi fakat yapım aşaması çok keyifliydi. Umarım sizler de beğenirsiniz. Görüşmek üzere. Hoşçakalın.
Etiketler:
Briket,
çiçek,
Çöp kovası,
duvar,
Ferforje kapı,
kaldırım,
Kedi,
Kiremit,
Köpek,
manzara,
Saksı,
Sokak,
sokak lambası,
Yaşlı adam
12 Mayıs 2015 Salı
French Café
Daha önce birçok kez söylediğim gibi dış mekan çalışmalarını daha çok seviyorum. Yapım aşaması benim için çok keyifli. Hele bir de ortaya çıkan eser benim tasarladığım ve istediğim gibiyse değmeyin keyfime...
Bu defa da eski bir Paris cafe'si yapmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz...
Bu defa da eski bir Paris cafe'si yapmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz...
Yapım esnasında çektiğim fotoğraflar da aşağıda.
Başka bir paylaşımda görüşmek üzere...
Etiketler:
Cafe,
Café,
Camekan,
çatı,
Dükkan,
Eski,
Etiket,
Ferforje,
Fiyat,
Fransız,
French Café,
Gazete,
Gül,
kahve,
kaldırım taşı,
masa,
Mekan,
Portakal suyu.,
sandalye,
Tül
25 Nisan 2015 Cumartesi
Mutfak
Bu mutfak bildiğiniz mutfaklardan değil. Babaanne mutfağı demiştim fakat biraz karıştı işler. Hayal dünyamın da devreye girmesiyle biraz babaanneden, biraz anneanneden biraz da netteki mutfaklardan ortaya karışık bir mutfak çıktı. Herkesin kendi geçmişine dair bir şeyler bulabileceğini tahmin ediyorum. Yapımı uzun sürdü çünkü detaylar fazla olsun istedim. Biraz da işlerin yoğunluğundan...
Anlatmaya başlayayım yavaş yavaş. Ha! Bir de yapım aşamaları sözüm vardı. Tabi ki sözümü tutacağım ama bundan sonra zor o iş. Çünkü masanın başına oturunca fotoğraf çekmek unutuluyor. Hatta bazen işkenceye dönüşüyor. Yaptığım malzemelerin bir kısmını yapım aşamalarında fotoğrafladım. Minyatüre yeni başlayanlar için faydalı olur umarım.
İşte mutfağımız...
Bu defa insan figürü yapmadım. Daha önce de bahsetmiştim sanırım. İnsan figürü yapmak oldukça zahmetli ve başlı başına ayrı bir iş. Heykeltraşlara şapka çıkarmak lazım. Hatta sadece onlara değil tüm sanat ve zanaat erbabına. Bizim yaptıklarımız fonksiyonel değil. Yani bir nevi 3 boyutlu resim yapıyoruz. Fakat günlük hayatta kullanılan mobilya olsun, aksesuarlar, mutfak eşyaları vs. tüm bunlar ve yine sanat eserleri gerçek bir ustanın elinden çıktığında hayranlık uyandırıyor. Minyatür eşyaların da bir sanat dalı olarak anılması gerektiğini hatırlatarak devam edelim.
Anlatmaya başlayayım yavaş yavaş. Ha! Bir de yapım aşamaları sözüm vardı. Tabi ki sözümü tutacağım ama bundan sonra zor o iş. Çünkü masanın başına oturunca fotoğraf çekmek unutuluyor. Hatta bazen işkenceye dönüşüyor. Yaptığım malzemelerin bir kısmını yapım aşamalarında fotoğrafladım. Minyatüre yeni başlayanlar için faydalı olur umarım.
İşte mutfağımız...
Minyatür eski mutfak |
Bu defa insan figürü yapmadım. Daha önce de bahsetmiştim sanırım. İnsan figürü yapmak oldukça zahmetli ve başlı başına ayrı bir iş. Heykeltraşlara şapka çıkarmak lazım. Hatta sadece onlara değil tüm sanat ve zanaat erbabına. Bizim yaptıklarımız fonksiyonel değil. Yani bir nevi 3 boyutlu resim yapıyoruz. Fakat günlük hayatta kullanılan mobilya olsun, aksesuarlar, mutfak eşyaları vs. tüm bunlar ve yine sanat eserleri gerçek bir ustanın elinden çıktığında hayranlık uyandırıyor. Minyatür eşyaların da bir sanat dalı olarak anılması gerektiğini hatırlatarak devam edelim.
Minyatür tel dolap |
Tel dolaplar vardı eskiden. Çook eskiden. Belki şimdi de vardır köylerde falan... Uzun zamandır görmüyorum. Şimdi kullandığımız buzdolaplarının yerine kullanılırdı.
Ahşap çubuklar, foreks ve örgülü telden yaptım. Örgülü teli bahçe malzemeleri satan yerlerden temin edebilirsiniz.
Tel dolabın boyanmadan önceki hali...
Tel dolabın hemen yanında yerde bir kasa yayla domatesi var. Organik. Ama şimdikiler gibi çakma organik değil. Şimdi fiyat etiketine ederinin iki katını yazınca her şey otomatikman organik oluyor:)
Domates sandığının yanında iki çuvalımız var. Bunların içinde de bulgur, un falan vardır diye tahmin ediyorum:)
Bunların hemen üzerinde küçük bir rafımız var. Önce boyanmamış hali... Rafın yanlarındaki oyma kısımları kretuar bıçağıyla oyarak şekillendirdim. Yapmak isterseniz elinizi kesmemeye çalışın, nasıl olsa bir şekil ortaya çıkar:) Kretuar bıçağını zapt etmek zor...
Rafta üst kısımda kavanozlar içerisinde bir şeyler var. Kapakları da perdeden artan kumaşla yapmış Babaannemiz hamarat. Kavanozların içindekiler mercimek, bulgur ve pirincin öğütülmüş halleri:) Bulgur rakiplerine göre dişli çıktı. O zaman dedim, senden de tarhana yaparız. Yani ortadaki kavanozumuzda tarhana var. Maraş tarhanası. Yerseniz:) Hatta ben o sobanın üzerindeki tencerede pişenin de tarhana olduğuna dair bahse girerim.
Rafın alt katında tabaklarımız var. Tabi ki fimodan yapıldılar.
Sonra mutfak tezgahı var. Oldukça küçük bir tezgah oldu.
Tezgahın üzerinde yeni gelen yayla domatesinden doğranmış. Sanırım kahvaltı için.
Burada kullandığım birçok malzeme de aslında önceden yaptığım şeyler. Mutfak, adım adım geliyorum diyordu yani.
Fimodan ilk bu turpları mı yaptım diye bir soru takıldı şimdi aklıma. Bilemedim.
Mutfağın perdesi ve tezgahın altındaki örtü aynı kumaştan oldu. Büzgülerin bu kadar muntazam olması için maalesef ama baskıyı kağıda almanız gerekli. Yoksa çok kabarık ve şekilsiz oluyor. Belki de başka yolu vardır...
Sola doğru bakınca orada bir sobamız var. Üzerinde de pişen bir şeyler. Yanıyor o aslında. Öyle göründüğüne bakmayın. Odunlar yeni atılmış ya söner gibi olmuş. Merak etmeyin birazdan yanar o:)
Sobaya gelmeden hemen önce satır ve kütük vardı. Unuttuk onları. Eskiden kıyma bununla yapılırdı. En azından bizim evde öyleydi. Şimdi satır arası diye veya zırh kıyması dedikleri ve öve öve bitiremedikleri şey bizim için bir rutindi. Allah'ım, ne kadar çok şey eskide kalmış. Bizde suç. Hepinize eski dedik. Hayatımızdan çıkardık. Şimdi cezasını sizleri özleyerek ödüyoruz:(
Sobanın ilk halini de fotoğrafladım. Belki yapmak isteyen olursa bir fikir olur.
Sobanın üzerinde tereyağında yumurta pişiyor. Evet o da kahvaltı için. Doğru tahmin ettiniz. Tenceredekini de ben doğru tahmin ettim. Tarhanaymış. O da öğleye hazırlık.
Sobanın altına da mermer levha yaptım. Yerler ahşap. Korunması lazım. Foreksten yaptım mermeri. Üzerine kurşun kalemle minik çizgiler attığınızda mermer görünümü elde edebilirsiniz.
Ve geldik geçen yayında bahsettiğim dolabımıza. Aslı bu aşağıdaki...
Tamam zaten bir mutfak projesi vardı aklımda ama bu dolabı görmem işin tuzu biberi oldu. Tamam dedim. Konsepti bunun üzerine kuralım. Altta da benim yaptığım dolap.
Yumurtalar doğal... E tepsi de doğal. Ahşaptan ya, o bakımdan:)
Tabi ufak tefek bazı değişiklikler yaptım ama genelde aslına sadık kalmaya da çalıştım. Dolabın yapım evresinde çektiğim fotoğrafları da paylaşayım.
Bu da tamamlanmış, boyadan önceki hali. Bazı kısımlarda ahşap yerine karton kullandım. Tahmin edersiniz ki milimetrik yerlerde ahşap çok kullanışlı bir malzeme değil.
Dolabın altında bir merdane ve ekmek tahtası var. Daha az önce kullanılıp kaldırıldılar. Az sonra masanın üzerinde göreceğiniz bazlamalar onlarla yapıldı:)
Yanında da bir karton kutu içerisinde sobaya atmak için kesilmiş odunlar var.
Masada da devam eden kahvaltı hazırlığının izleri var. Cezvede süt kaynatılmış. Bakır bardaklara da servis yapılmış. Çay mı? Çay yok. Çay zararlı. Bugün kahvaltıda sabah sağılmış, kaynatılmış mis gibi taze süt var. Çay neymiş:)
Tepsinin yanında günlük gazete. Ve az önce bahsettiğim sıcacık bazlamalar...
Masa sandalyelerin yapımıyla ilgili bir fotoğraf ta paylaşayım. Üstte gördükleriniz masanın parçaları, alttakiler de sandalyenin. Yine kretuar bıçağıyla şekil vererek yaptım oyma kısımları. Kesin, birleştirin gari...
Son olarak odanın yapımından bahsedeyim ve bitireyim. Biliyorum fazla uzattım.
Taban parkelerini bu şekilde teker teker döşeyerek yaptım. Zor iş... Daha sonra üzerine vernik ve eskitme uyguladım. Sağ olsun eşim de boya, eskitme gibi işlemlerde yardımcı oluyor.
Ve odamızın eşyalar yerleştirilmeden önceki hali...
Ben bunu yaparken bu kadar yorulmadım yahu:) Anlatması daha zormuş.
Başka bir paylaşımda görüşmek üzere...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)