Neyse. Buyrun salonumuza bakalım. Kırmızı salonumuza:)
Minyatür Salon Takımı |
Daha önceki bir çalışmada lila rengini sevdiğimi söylemiştim. Fakat kırmızıyı unutmuşum o anda. Kırmızıyı da çok severim. Hele de kırmızı renkli mobilyaları. Kırmızı, siyah ve beyaz renklerle kombine edildiğinde çok güzel görünüyor.
Çiçek konusunda çok fazla deneyimim yok açıkçası. En fazla birkaç kez yapmışımdır. Tabi minyatürle uğraşınca mimarlıktan tutun da marangozluk, boyacılık, çiçekçilik, seramik, peyzaj... Böyle uzar gider bu liste. Hepsinden biraz oluyor. Çiçek konusunda kendimi daha da geliştirmem gerektiğini düşünsem de bu seferki denemem pek fena olmadı.
Yapım sırasında aklınıza gelen malzemelerin hepsinden istifade edebilirsiniz. Çiçek yapımında kağıt, tel ve tutkal kullandım.
Perde nikah şekerlerindeki kumaştan yapıldı.
Orta sehpanın üzerindeki tabakta bir tür yemiş var. Tabi yemişler kurudu gitti. Ben de tembelliğimden dolayı fimo hamurundan yeniden yapmadım. Ben bu tür şeyler görünce dayanamayıp hemen topluyorum. Zaten nereye, neye baksam minyatür penceresinden bakıyorum. "Bununla ne yapılır, bunu nerede kullanabilirim" gibi. Pek sağlıklı bir ruh hali olmadığına eminim:)
Duvar kağıdı evimizde kullanılandan arta kalan parçalardan kullandım. Seramik çalışmalarımdan bir parça da var koltuğun yanında.
Duvardaki tablo da uzun zamandır bekliyordu. Kısmet burayaymış
Tahmin edebileceğiniz üzere beni en fazla uğraştıran yemek takımı oldu. Tabakların üzerine birkaç kat parlatıcı sürmeme rağmen istediğim sonucu alamadım. Nedenini de anlamadım.
Tabaklar kadar, hatta daha fazla çatal ve kaşıkların yapımına uğraştım. Birkaç kat boya attım. Onlardan da pek istediğim sonucu aldığımı söyleyemem.
Ayna önceki bir yayında bahsettiğim; kızımdan uzun müzakerelerle alabildiğim oyuncak parçası. Buraya güzel oldu.
Haliyle küçük parçalarla daha fazla uğraşılıyor. Ama ne kadar detay, o kadar güzel demek...
Başka bir paylaşımda görüşmek dileğiyle...