3 Ocak 2015 Cumartesi

Minyatür'le Tanışma Hikayem

Meslekte 12. yılında olan bir hekimim. Çalışmalarımı sabote eden dünyalar güzeli bir kızım ve bir oğlum var. Beni çalışmalarımda destekleyen ve çoğu zaman da yardımcı olan el sanatları öğretmeni eşimin de katkılarıyla minyatür eşyalar yapıyorum.

İlk minyatürümü sanırım üniversite yıllarında bir yaz tatili esnasında yapmıştım. Tahminen 18 sene olmuş. Dile kolay. Bu bir maket uçaktı. 'Memlekete gittiğimde hala yerinde duruyorsa fotoğrafını çekip sizlerle de paylaşırım' demiştim. Ve şimdi sözümü tutuyorum. Genel olarak hasar görmemiş ama kuyruk kısmında bir eksiklik var. İşte yıllar önce yaptığım maket uçak.





Fakat, içimdeki minyatür canavarını keşfetmem çok sonraları olsa da ben bu küçük objelere hep hayranlıkla baktım. Ta ki bir gün kızıma ilaç kutularından minik bir çiftlik yapana kadar. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. İşi gücü bırakıp minyatür eşyalar yapmaya başladım. 2014 başından beri uğraşıyorum minik eşyalarla. İlk yaptıklarım 1/12 ölçekli olsa da şu anda 1/25 ölçekli çalışıyorum ve bu çok daha keyifli bence. 1/25 oranında detay çalışmak çok zor olsa da sonuçta ortaya çıkan eser daha güzel oluyor.


İşin garibi daha dilimizde bu sanatın doğru dürüst bir adı bile yok. Minyatür denilince "Osmanlı minyatürleri" anlaşılıyor direk olarak. Dollhouse Türkçe değil; Türkçe olmadığı gibi yapılan tüm işleri de kapsamıyor. Minyatür mobilya desek, o da değil. Sanırım "Minyatür Eşya Sanatı" en oluru. İşte daha adı bile olmayan bir işle uğraşıyorum. 

Bundan sonra ara ara paylaşımlarda bulunmayı düşünüyorum. Bitmiş eserler yanında fırsat olursa yapımla ilgili ipuçlarını da paylaşabilirim. Eğer belli bir sayıya ulaşırsam kısmetse sergi açmayı da planlıyorum. Beğenilerinizle destek olursanız ne mutlu bana...

Hiç yorum yok: